Tüfek, Mikrop ve Çelik

Tüfek, Mikrop ve Çelik

Jared Daimond’ın 30 yıllık bir zaman dilimini kapsayan -ortalama bir insan ömrünün yarısından fazlasını- derin araştırmalarının sonucunda ortaya koyduğu bu muazzam eseri bizlere sunuyor. Bu eserde insanların yerleşik hayata geçmesinden günümüze kadar süren, medeniyetlerin gelişimindeki farklılıkları ve bu farklılıkları oluşturan nedenleri sıralarken yazar kendisine zorlu bir görev seçiyor. Bu görev, geçmişin tozlu sayfalarını karıştırmak ve modern dünyadaki iktidarın kökenlerini araştırmak. Aslında Daimond’ın gerçek manada aradığı, kendi içinde oluşan insanlık tarihinin en büyük sorunlarıdır. Kendi içinde oluşan bu sorunun ilk kaynağını, Papua Yeni Gineli Yali’nin sormuş oluğu ”Beyaz adamın bu kadar çok kargosu varken neden biz Yeni Ginelilerin bu kadar az kargosu var?” sorusu oluşturuyordu. Buradaki kargo, Yeni Gineliler tarafından adaya gelen eşyaları (balta, giyim, yiyecek, içecek, vs.) tanımlamak için kullanıyor.

Daimond, herhangi bir şeyi zihinsel olarak anlamakla doğrudan doğruya yaşayarak anlamanın arasındaki büyük farkı biliyordu. Bu sebeple dünyanın farklı yerlerine, ilk çağların yaşandığı topraklara giderek oralarda araştırmalarda bulundu. Tarım ilk kez Ortadoğunun bereketli hilal olarak bilinen bölgesinde ortaya çıktı. Zamanla bereketli hilaldeki ekinler ve hayvanlar bir medeniyet patlamasını tetiklediler. Daimond, dünyayı ikiye ayırıyor; birisi dünyadaki varlıklara sahip olanlar diğeri bu varlıklara sahip olmayanlar.1 Bu temele göre dünya düzeninde oluşan eşitsizliğin temel sebeplerini arıyordu. Eşitsizliği anlamada tarımın çok büyük bir öneme sahip olduğunu anlıyor. En iyiyi, en verimliyi arayan ve bulan insanlar en üretken çiftçiler haline geldi. Burada herkesin bildiği ya da duymuş olduğu İbn-i Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözü hatırıma geldi. Bu söze sayfalarla yazı yazsak az kalır. Çünkü en iyi, en verimli ürünü elde etmek için iklimin, toprağın, yer şekillerinin ve çalışan insanların çok büyük etkisi vardır. Özellikle de toplumun çok büyük bir öneme sahip olduğunu görürüz.

Yerleşik hayattan önceki topluluklara baktığımızda insanlar avcı ve toplayıcı olarak hayatlarını idame ediyorlardı. Yerleşik hayatla birlikte insanlar çiftçilik ve hayvancılık üzerine geçimlerini sağladılar. Topraklarını verimli bir şekilde işleyemeyen topluluklar ise göç etmek durumunda kaldılar. Tarımı verimli olan ve onları işleyen insanlar hayatlarına devam ederken işleyemeyen insanlar tarih sayfasından silinip gittiler. Ateşin icadıyla birlikte insanlar demir-çeliği işlemesini, gündelik hayatta kendilerine ne gibi zarar ya da fayda sağladığını keşfettiler. Sabanın icadıyla da verimli buğday ve arpa üretmeye başlandı. Bu bağlamda bakacak olursak ilk medeniyetleri oluşturan etkenin tarım ve hayvancılık olduğunu görürüz.

Daimond’ın araştırması; neden tek bir halkın yani Avrupalıların dünyanın çoğunu keşfettiğini ortaya çıkarmaktı. Avrupa zaferlerinin binlerce yıl geriye gittiğini ve şüphesiz coğrafi konumun gücünde yattığına inanıyordu. Coğrafya, Avrupa’daki insanlara en verimli ekinleri ve hayvanları vermişti ama Avrupalı insanların daha fazlasını isteme arzusu onları farklı topraklara yöneltmişti. O zaman ki silah gücünün en iyisine sahip olan Avrupalılar, güçsüz devletlerin topraklarını işgal ettiler. Teknolojide de iyi olan Avrupalılar gittikleri yerlere demir yolları inşa ederek, oradaki şehirlerin düzenini Avrupa şehir modeline getirdiler. Avrupalılar ilk olarak gözlerini Avustralya kıtasına dikmişti. Orada buldukları  ham maddeyi aldılar ama kendilerine bu yetersiz geldi. Avustralya kıtasından Afrika kıtasına geçtiler. Afrika’ya gelen Avrupalıları büyük bir sürpriz bekliyordu. Bu sürpriz, evcil hayvanlardan bulaşan bir mikroptu. Çiftlik hayvanlarının yakınında yaşayarak, bu hayvanlardan daha sonra insan hastalıklarına sebep olacak şekilde mutasyon geçiren virüsleri aldılar. Örneğin kızamık hastalığı virüsü ineklerden, çiçek hastalığı virüsü de koyun ve keçilerden bulaştı.2 Yüzyıllardır bu virüsle yaşayan Avrupalılar virüse karşı direnç kazandı. Dünyaya yayılan Avrupalılar, kendileriyle birlikte bu virüsleri gittikleri her yere götürdüler. Kendilerini etkilemeyen bu virüsler dünyada çok ölüme sebep oldu.3

Tüfekler ve yapıldıkları çelik, Avrupalıların kendileriyle beraber dünyaya taşıdıkları büyük avantajlardandı. Tüfekler, Avrupa’nın dışında başlayan fakat Avrupalıların mükemmelleştirdiği, binlerce yıllık bir kompleks haline gelen teknolojik gelişmelerin sonucu haline geldi. O günlerdeki tüfek, insanlığın gerçekten olmazsa olmazıydı. O zamanın yaşantısında tüfeğe bir tanrı gözüyle bakan topluluklar bulunuyordu. Tüfeği olmayan insanın aklında bir sorun olduğu gözüyle bakılır ve tüfek gerçekten bir ihtiyaçtı. Avrupalılar, silah ve çeliği mükemmelleştirdiler. Ölümcül hastalıkları ve mikroplara bağışıklık kazandılar. Daha sonra kıtaları fethetmek ve sıradışı bir servet edinmek için kullandılar. Tüfeklerin, mikropların ve çeliğin dünya tarihinin değişmesinde çok büyük etkiye sahip olduğunu gördük. Tropik mikroplar ve silahlar Afrika’yı hala yoksullaştırıp ölüme sürüklüyor.

Daimond’ın arayışı, insanlık tarihinde büyük etkiye sebep olan tüfek, mikrop ve çeliğin temelinde ne yattığını öğrenmekti. Fakat bu çalışmanın kalbinde bulunan şey, detayların en küçüğü, tek tek insanların yaşamı. Konuyu şu sözle bitirmek istiyorum; “Aza tamah etmeyen çoğu bulamaz”. Bu harika öğüt, ilk insan Hz. Adem’den günümüze kadar hala canlılığını koruyor.

Burak KURT


1 Tüfek, Mikrop ve Çelik, Tübitak Yayınları,1997, syf: 342

2 https://www.tarimbilgisi.com/haber/hayvanlar/koyun-keci-cicek-hastaligi-ve-korunma-yollari//

3 https://www.google.com.tr/amp/s/www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49507815.amp

386

Burak KURT

Sağlık Bilimleri Üniversitesi |Sosyal Hizmet AUZEF | Fotoğrafçılık ve Kameramanlık

Tüfek, Mikrop ve Çelik” için bir yorum

  • Kasım 1, 2020 tarihinde, saat 7:47 pm
    Permalink

    Eline, emeğine ve kalemine sağlık kardeşim. Bu olay başka bir şekilde anlatılamazdı.
    Başarılarının devamını diliyorum

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir